Ice-9 Projesi: Küresel Finans Sisteminin Kapanması ve İçeriği

Küresel finans sistemi, ekonomik krizler ve politik gerilimlerle sık sık tehdit altında kalmaktadır. Bu durum, insanların gelecekte meydana gelebilecek potansiyel bir finansal krizden korunma yollarını düşünmeye itmiştir. Bu yazıda, Ice-9 Projesi adlı kavramı ve küresel finans sisteminin kapanması hakkındaki senaryoları inceleyeceğiz.


Görsel: Pixabay

Ice-9 Kavramının Kısa Tarihçesi

Ice-9, aslen Kurt Vonnegut’un 1963’te yayınlanan romanı "Kedi Beşiği"nden türetilen kurgusal bir maddeydi. Günümüzde ise, küresel finans sistemine uygulanacak ani ve kapsamlı bir kapatma eylemini tanımlamak için kullanılmaktadır. Bu kavram, ekonomist ve yazar James Rickards tarafından popülerleştirilmiştir. Rickards, Ice-9’un küresel finansal krizle bağlantılı olarak devreye sokulabilecek bir mekanizma olduğunu savunmaktadır.

Ice-9 Projesinin Amacı ve İşleyişi

ICE NINE/BUZ DOKUZ:ABDli yazar Kurt Vonnegut’un kurgusu.”Lockdown-Küresel finans sisteminin dondurulması.2017 de G-7ler tarafından Japonya’da kararı alındı .Daha önce Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesiminde test edildi.2018 de de Peru-Lima’de Ulusüstü kurumlar ve elitlerce onaylandı.

— Ramazan Kurtoğlu (@KurtogluKagan) January 2, 2023

Ice-9 Projesi, finansal sistemde yaşanabilecek büyük çaplı bir krizi önlemek veya yönetmek amacıyla oluşturulmuştur. Bu süreçte, finansal kurumlar ve hükümetler, belirli bir süre için tüm banka hesaplarını, finansal işlemleri ve hatta dijital varlıkları dondurarak finansal sistemi stabilize etmeye çalışırlar.

Yasal zemin oluşturan yapılar genellikle uluslararası düzeyde veya ulusal hükümetlerin düzenleyici otoriteleri tarafından belirlenir. İşte bazı önemli yapılar:

1. Uluslararası düzeyde:

  • Uluslararası Para Fonu (IMF): IMF, üye ülkelerin finansal istikrarını sağlamaya yardımcı olmak için kısa vadeli finansal destek sağlar. IMF ile yapılan anlaşmalar genellikle üye ülkenin ekonomik ve finansal politikalarında değişiklik yapmasını gerektirir ve bu da bankaların ve diğer finansal kurumların işleyişini etkileyebilir.
  • Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB): AB ve ECB, Euro Bölgesi ülkelerinin mali ve ekonomik politikalarını denetler ve yönlendirir. AB ve ECB ile yapılan yardım paketleri ve anlaşmalar, üye ülkelerin bankacılık sektörüne müdahale etmesini gerektirebilir, bu da Ice-9 benzeri önlemlere yol açabilir.

2. Ulusal düzeyde:

  • Merkez bankaları: Ulusal merkez bankaları, para politikası ve finansal istikrarı yönetmekle görevlidir. Merkez bankaları, finansal kriz durumlarında bankaları desteklemek, düzenlemek veya kurtarmak için müdahalede bulunabilir. Bu süreç, Ice-9 protokolüne benzer önlemleri içerebilir.
  • Finansal düzenleyici otoriteler: Ülkelerin finansal düzenleyici otoriteleri, bankacılık, sermaye piyasaları ve sigorta sektörlerini denetler ve düzenler. Bu otoriteler, finansal sistemin istikrarını sağlamak için Ice-9 benzeri önlemler alabilir.

Bu yapılar ve otoriteler, finansal krizler ve istikrarsızlık dönemlerinde, bankaların ve finansal kurumların faaliyetlerini düzenlemek ve kontrol etmek için yasal zemin sağlar. Bu, Ice-9 protokolünün gerçek hayatta uygulanmasına benzer önlemleri içerebilir. Ancak, Ice-9’un tam anlamıyla uygulandığı bir örnek olmamış olsa da, Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan gibi durumlar, benzer önlemlerin alındığı örnekler olarak görülebilir.

Ice-9 mekanizmasının uygulanması durumunda, yatırımcılar ve vatandaşlar kendi banka hesaplarına, hisse senetlerine ve diğer finansal varlıklarına erişemeyecektir. Bu, hem küresel ekonomiyi hem de bireysel ekonomik durumları etkileyebilir.


Pixabay

Ice-9 protokolünün tam anlamıyla uygulandığı bir ülke örneği yoktur; ancak, geçmişte yaşanan bazı finansal krizlerde benzer önlemler alınmıştır. Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan, bu tür önlemlerin uygulandığı iki örnek olarak gösterilebilir.

1. Kıbrıs Rum Yönetimi - 2013
2013 yılında Kıbrıs Rum Yönetimi, ciddi bir finansal krizle karşı karşıya kalmıştır. Bu kriz, ülkenin bankacılık sektörünün çökmesine ve Avrupa Birliği ile Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) finansal yardım talep etmesine yol açmıştır. Yardım paketinin bir şartı olarak, Kıbrıs’ın bankalarında önemli miktarda mevduatı bulunan müşterilerin hesaplarına el konulması ve bu paraların bankaların sermayesini artırmak için kullanılması öngörülmüştür.
Bu süreçte, Kıbrıs’taki bankalar bir süreliğine kapatılmış ve ardından tekrar açıldığında, sınırlı miktarda para çekme işlemine izin verilmiştir. Bu kısmi banka kısıtlamaları ve hesapların dondurulması, Ice-9’a benzer bir süreci andırmaktadır.

2. Yunanistan - 2015
2015 yılında Yunanistan, borç krizi nedeniyle finansal bir çıkmaz yaşamıştır. Ülke, Avrupa Birliği ve IMF ile borç anlaşmaları konusunda müzakerelere girmiştir. Bu süre zarfında, Yunan hükümeti bankaları geçici olarak kapatmış ve sermaye kontrolleri uygulamıştır.
Yunanistan’daki bankalar yaklaşık üç hafta kapalı kalmış ve bu süre boyunca vatandaşlar günlük sınırlı miktarda para çekebilmiştir. Bankaların kapatılması ve sermaye kontrollerinin uygulanması, yine Ice-9 kavramına benzer bir süreci temsil etmektedir.

Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan’daki bu olaylar, Ice-9 protokolünün uygulanmasına benzeyen durumları yansıtmaktadır. Her iki ülke de finansal krizlerle başa çıkmak için bankaları kapatmış ve sermaye kontrolleri uygulamıştır. Bu önlemler, Ice-9’un gerçek hayattaki uygulamalarına yakın bir şekilde finansal sistemler üzerinde etkili olmuştur.

Ice-9 Projesinin Potansiyel Etkileri

Ice-9’un uygulanması durumunda, küresel finansal sistem üzerinde ciddi etkileri olabilir. İlk olarak, insanlar nakit paraya ve diğer finansal varlıklarına erişemeyeceği için büyük bir panik yaşanabilir. Bu durum, piyasalarda ve ekonomide büyük dalgalanmalara yol açabilir.

İkinci olarak, bu tür bir mekanizma, uluslararası ticareti ve yatırımları olumsuz etkileyebilir. Ülkeler ve şirketler arasındaki ticari ilişkiler sekteye uğrayabilir ve küresel ekonomik büyüme yavaşlayabilir.

Son olarak, Ice-9 Projesi’nin uygulanması, hükümetlerin ve finansal kurumların güvenilirliğini sorgulamaya açabilir. Bu durum, halkın finansal sistem ve hükümetlerine olan güvenini zayıflatabilir ve uzun vadede ekonomik ve politik istikrarsızlıklara yol açabilir.

Ice-9 Projesi’ne Karşı Alınabilecek Önlemler

Küresel finans sisteminin Ice-9 gibi bir mekanizmayla karşı karşıya kalması durumunda, bireyler ve şirketler kendilerini korumak için bazı önlemler alabilirler:

  • Dijital varlıkların ve nakit paranın belli bir kısmını fiziksel olarak saklamak, finansal erişimin kısıtlanması durumunda likidite sorununu hafifletebilir.
  • Yatırımcılar, portföylerini çeşitlendirerek, finansal varlıklarını farklı ülkelerde ve farklı türde yatırım araçlarında tutarak riski azaltabilirler.
  • Şirketler, uluslararası ticaret ve işbirliği ilişkilerini güçlendirerek, böyle bir kriz sırasında destek alabilecekleri partnerlerle bağlantılarını sürdürebilirler.

Bu konuda akademisyen Ramazan Kağan Kurtoğlu’nun kendi YouTube kanalında hazırladığı videoyu da izlemenizi tavsiye ediyorum;

Ice-9 Projesi, küresel finans sisteminde yaşanabilecek büyük çaplı bir krize karşı atılacak adımları tanımlayan ilginç bir kavramdır. Bu tür bir durumla karşılaşmamak için, hem hükümetlerin hem de bireylerin ve şirketlerin ekonomik riskleri yönetmek, finansal sistemlerini güçlendirmek ve güvende tutmak için proaktif adımlar atması önemlidir. Ice-9 senaryosu, tüm paydaşların finansal istikrara ve sürdürülebilirliğe önem vermesi gerektiğini hatırlatmaktadır.

Dünya finansal sistemini bir deniz olarak düşünün; bu denizde yüzen gemiler bankalar, borsalar, yatırım fonları ve diğer finansal kuruluşlar. Her bir gemi, diğer gemilerle sıkı bir şekilde bağlantılı ve bu denizde büyük bir fırtına çıktığında, gemilerin hepsi etkilenebilir. Bu potansiyel fırtınanın adı “ICE 9”.

ICE 9, küresel finans sistemini dondurma kapasitesine sahip bir kavram. Bu, belirli bir bölümündeki bir sorunun, tüm sistemde yayılan bir etkisi olabileceği ve tüm finansal işlemleri durdurabileceği anlamına gelir. Bu, banka mevduatlarından, hisse senedi ve döviz ticaretine, hatta borç ödemelerine kadar birçok şeyi etkileyebilir.

İçimde bir his, bir gün bu ICE 9 durumunun gerçekleşeceği yönünde. Ne zaman olacağını tahmin etmek ise neredeyse imkansız. Ancak, finansal sistemin ne kadar iç içe geçmiş olduğunu ve bir parçasındaki sorunun ne kadar hızlı bir şekilde yayılabileceğini göz önünde bulundurursak, böyle bir durumun kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum.

Küresel finansal sistemin kırılganlığı, özellikle 2008’deki büyük mali kriz ve sonrasındaki olaylarla belirgin hale gelmiştir. Bu krizler, finansal sistemin her noktasının birbirine ne kadar bağımlı olduğunu ve bir krizin nasıl hızla yayılabileceğini göstermiştir. Ayrıca, bu tür krizlerin önlenmesi veya en azından etkilerinin hafifletilmesi için daha fazla şeffaflık, daha iyi risk yönetimi ve daha güçlü düzenlemelere ihtiyaç olduğunu da ortaya koymuştur.

Ancak, her ne kadar bu önlemler alınmış olsa da, içimdeki his bana, ICE 9’un kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Küresel finansal sistem, bir saat mekanizması gibi birbirine bağlı ve karmaşık bir yapı. Ve bu yapı ne kadar sağlam görünürse görünsün, en küçük bir sorun bile tüm sistemi durdurabilir.

ICE 9 tehdidi, tüm finansal sistemi, hatta dünya ekonomisini ciddi bir şekilde etkileyebilecek bir tehlikedir. Bunun ne zaman olacağını kimse kesin olarak bilemez, ancak bu durumun gerçekleşebileceğine dair inancım tam. Umarım, dünya liderleri ve finansal düzenleyiciler, bu olası tehlikeyi önlemek için gereken önlemleri alırlar.